stand to reason

  1. açık/âşikâr/makul/mantıkî olmak.
    It stands to reason: besbelli, şüphesiz, görülüyor ki, âşikâr
    olarak, makul olarak denilebilir ki, … için makul sebepler var.
    It stand to reason that we shall succeed.
  2. makul olmak, akla yatmak.